askeri tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
askeri tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Gazi Osman Paşa ve Plevne Savunması, Genelkurmay

Gazi Osman Paşa ve Plevne Savunması, Genelkurmay, 1982, Ankara
 
Kitapta çok genişçe yer verilmekte olan Osmanlı-Rus Savaşında (1877-1878 ) ve özelikle Plevne savunma Komutanı Gazi Osman Paşa'yı anlatmakta.


Türk tarihi kahramanlar ve kahramanlık öyküleriyle doludur. Attila'dan Alparslan'a, Fatih Sultan Mehmet'ten Mustafa Kemal Atatürk'e kadar nice isim imkânsızı başararak Türk tarihine geçmişlerdir. Bu büyük kahramanlardan biri de Gazi Osman Paşa'dır. Gazi Osman Paşa, Tokat"ta doğdu. Asıl adı Osman Nuri"dir. Babası, İstanbul kereste gümrüğünde kâtip olan Mehmet Efendi, annesi Şakire Hatun"dur. Ailenin tek erkek çocuğu olan Osman Nuri, henüz yedi sekiz yaşlarında iken ailesiyle birlikte İstanbul"a babasının yanına gitti. Sırasıyla Askeri Rüştiye, Askeri İdadi ve Mektebi-i Harbiye okullarını bitirdi. Çeşitli görevlerde bulunan Gazi Osman Paşa, 1859 yılında Osmanlı Devleti"nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesinin kararlaştırılması ve bu arada Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1866"da Girit"te baş gösteren Rum isyanı dolayısıyla buraya yollandı.

Medine Müdafaası, Fahrettin Paşa

Başkomutanlık tarafından Kanal Harekatı için görevlendirilen, 4’üncü Ordu Komutanı Cemal Paşa, Kanal’ a taarruz etmeden önce Hicaz meselesini çözmek ister. Hicaz’ın kendine özgü bir yönetim biçimi vardır ve merkezi Mekke’dir. Bu şehirde bir vali,  bir komutan ve bunların üstünde, padişah tarafından atanan bir şerif vardır.
    Mekke valisi ve komutanı Cemal Paşa’ya, Mekke Şerifi Hüseyin’in iki yüzlü davrandığı, uzun süredir İngilizler ile görüşmeler  yaptığını, kendine güvenilmemesini gerektiğini rapor ederler. Cemal Paşa, Şerif Hüseyin’ den Cihad çağrısının gereklerini yapmasını ve Kanal seferi için yardım göndermesini ister. Şerif Hüseyin, İngilizlerin Çanakkale’den asker çekip Mısır’da kuvvet toplamalarına kadar Cemal Paşa’yı oyalar. Şerif Hüseyin isyan hazırlıklarına başlayınca Cemal Paşa ile Enver Paşa  görüşerek Medine’nin mümkün olduğu kadar elde tutulması kararını alırlar.  Cemal Paşa, bu görev için o sırada Suriye’de 12’nci Kolordu Komutanı olan  Fahrettin Paşa’yı seçer. Kendisine  Medine’de olan biteni anlamak ve gerekeni yapmasını emreder. Şerif Hüseyin ve oğullarını kuşkulandırmamak için de Medine’ye dini bir ziyaret amacı ile gidilmiş gibi  bir hava verilmesini ister.

Moskova Hatıraları, Ali Fuat Cebesoy

Moskova Hatıraları, Ali Fuat Cebesoy, Vatan Yayınevi, 1955, İstanbul   
Ali Fuat Cebesoy’un Garp cephesi görevinden ayrıldıktan sonra Moskova Büyük Elçiliğine atanması ve bu görevi sırasında yazmış olduğu hatıralarından oluşmuştur.

Garp cephesi kumandanlığından 21 Kasım 1920 tarihinde ayrıldıktan sonra Moskova Büyük Elçiliğine tayin olan Ali Fuat Cebesoy, görev öncesi durumu ve görev sırasındaki hatıralarını kitabında toplamıştır. Hatıralarının yanı sıra o dönemde yaşanan önemli olayları değişik açılardan değerlendiren yazar kitabında önemli bilgileri bize aktarmıştır.
Kitabına Cenup Doğu Rusya’nın Anadolu’dan görünüşü ile başlayan yazar Kafkaslardaki genel durumu değerlendirmiştir. Bölgede İngilizlerin uyguladığı yanlış politikaları Kafkaslardaki anarşinin önüne geçememiştir. Bolşevikler ise, propaganda sayesine kısmen duruma hakim olmayı başarmıştır. Yazar bölge halklarına bağımsızlık vaadinde bulunan Bolşeviklerin aslında hiçbir Kafkas Devletlerinin istiklalini tanımak niyetinde olmadığını vurgulamaktadır.
Rus ihtilali Anadolu nasıl karşılandığı

Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti ve Harbiye Nezareti Teşkilatı, Zeynel Abidin Küççük

Osmanlı Askeri Salnamelerine Göre Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti ve Harbiye Nezareti Teşkilatı, Zeynel Abidin Küççük, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002, Kırıkkale (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)
 
Osmanlı Ordusundaki Kurmay Sınıfının Teşkili ve Özellikleri

        Yazar bu tez çalışmasında; ilk olarak Avrupa'da başlayan ve sonraları "Osmanlı Ordu Teşkilatına giren" Erkân-ı Harp ya da günümüzdeki anlamıyla "Kurmay" sınıfının hizmetleri ile görevlerinin içeriği ve teşkilatlanması sırasında yaşadığı tarihsel gelişimi gözler önüne sererek okuyucuların faydasına sunmayı amaç edinmiştir.
        Erkan ve Erkan-ı Harp sözcüklerinin tez kapsamında anlamları;
        Erkan: "İleri gelen" yerinde kullanılan bir terimdir. Askerî anlamda Miralay'dan yukarı rütbeye sahip olan şahıslar için kullanılır. Mülâzım ile Yüzbaşı'ya "Zâbitan", Binbaşı, Kâim-i makam, Miralay'a "Ümerâ", Mirliva, Ferîk, Birinci Ferik ve Müşir'e de "Erkân" denilirdi.
        Erkan-ı Harp (Kurmay) : Ordunun harp faaliyetini hazırlayıp uygulayan ve teknik gelişmeleri takip ederek gerekli yenilikleri kullanan emirler ve subaylar hakkında kullanılan bir terimdir. "Savaş planları hazırlayan ve kendisine savaş usulü hakkında danışılan kişi" anlamlarını da içermektedir.