felsefe tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
felsefe tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sofie'nin Dünyası, Jostein Gaarder

Sofie Amundersen okuldan eve dönerken bahçe kapısını açmadan önce posta kutusuna bakar. Posta kutusunda birçok zarfla birlikte kendisine bir zarf olduğunu görür. Üstünde kendi adını görür. Üstünde pul bile yapıstırılı değildir. İçinde küçük bir kâğıt çıkar. Tek bir soru vardır. Kimsin sen?
Bir bilse! Sofie Amundersen. Peki ama kimdi bu Sofie Amundersen iste bunu doğru anlamış değildi.
Kim olduğunu bilmemesi komik değil miydi? Kendi görünüşünü bilmemek biraz fazla kaçmıyor muydu? Arkadaşlarını seçebilirdi ama kendisini seçmemişti. Hatta insan olmaya bile karar verememişti.
İnsan neydi peki? Şimdi dünyadayım dedi kendi kendine. Ölümden sonra bir hayat var mıydı? Var oluşunu ne kadar düşünürse düşünsün hemen yaşamın sonu olduğu geliveriyordu aklına. Bunun tam terside geçerliydi. Bir gün yok olacağını kuvvetle hissederse yaşamın nasıl sonsuz bir değere sahip olduğunu da asıl o zaman anlıyordu. Yaşam ve ölüm aynı şeyin iki yüzüydü.

Açık Toplum ve Düşmanları, Karl Popper


Açık Toplum ve Düşmanları, Karl Popper, Liberte Yayınları, 2008, Ankara

Kitabın yazıldığı zamanın totaliter eğilimlerinin köklerini oluşturan filozoflara ve onların felsefelerine karşı yazılmış ve tam olarak liberal toplumu dolayısıyla açık toplumu savunan eleştirilerdir.

            

            KAYNAK ve KADER EFSANESİ

            Tarihsicilik ve Kader Efsanesi
            Karl Popper’e göre tarihsicilik eski bir düşünce, gevşekçe birleştirilmiş bir düşünceler topluluğudur. Tarihsicilik, seçilmiş halk öğretisiyle gözümüzde canlandırılabilir. Seçilmiş halk öğretisi, Tanrı’nın Kendi iradesinin seçkin aracı olarak bir halkı seçtiğini ve yeryüzünün bu halka kalacağını varsayar. Seçilmiş halk doktrini toplumsal yaşayışın kabile çağında ortaya çıkmıştır. Bu öğretide tarihsel gelişim yasasını Tanrı’nın iradesi koymuştur. Tanrıcı biçimi, tarihsiciliğin öteki biçimlerinden ayıran fark budur.
            İki modern tarihsicilik çeşidi var:
a-      (sağ yan) Irkçılığın ya da faşizmin tarih felsefesi
b-      ( sol yan) Marksçı tarih felsefesi.
            Irkçılık, seçilmiş halkın yerine kendisini koyar, yeryüzünün sonunda kendilerine seçilmiş ırka kalacağını ifade eder.
            Marx’ın tarih felsefesi ise seçilmiş halkın yerine sınıfsız toplumun yaradılışının aracını koyar, yeryüzünün ise seçilmiş sınıfa kalacağını belirtir.
            Herakleitos
            Eski Yunan’da tarihselci niteliği açısından seçilmiş halk doktrinine Herakleitos’a gelinceye kadar pek rastlayamayız. Homeros’un açıklamaya çalıştığı şey tarihin birliksizliğidir. Homeroscu yorumun Yahudilerinkiyle paylaştığı şey yarı belirsiz kader duygusudur. Hesiodos, Doğu kaynaklarından etkilenmiştir ve tarih yorumu karamsardır. Altın Çağ’dan sonra insanlığın gelişiminde beden ve ruhsal açıdan soysuzlaştığına inanır.