ahmet hallaçoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahmet hallaçoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Balkan Harbi Sırasında Rumeli’den Türk Göçleri, Ahmet Halaçoğlu

  XIX ve XX. yüzyıl içerisinde devam eden Osmanlı Avrupa mücadelesinin asıl sebebi  “Şark Meselesi” ne dayanmaktadır.  Daha ziyade XIX. Yüzyılda siyasi bir terim olarak ifade edilmeye başlayan Şark Meselesi’ nin tarihi menşei oldukça eskidir. Zaman ve mekana bağlı olarak çeşitli görünümlerde ortaya çıkan  (günümüzde Ortadoğu, Lübnan, Irak,  İsrail, Filistin meseleleri) ve değişik şekilde tarif edilen Şark

Balkan Harbi Sırasında Rumeli’den Türk Göçleri, Ahmet Hallaçoğlu,

Balkan Harbi Sırasında Rumeli’den Türk Göçleri, Ahmet Hallaçoğlu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1995
Balkan Harbi’nden sonra Anadolu’ya olan göç hareketi, yaşanan problemler, tarafsız bir gözle anlatılmaktadır.
    Osmanlı Devleti 18’inci yüzyıldan itibaren askeri siyasi ve iktisadi gücünden çok şey kaybetmiştir. İmparatorluğun son yıllarında yapılan savaşlarda üst üste yenilgiler alınmıştır. Sonuçları bakımından alınan yenilgiler içerisinde en üzücü olanlarından birisi de Balkan Harpleridir.  Balkan Harbi Meşrutiyet’ten sonra gerek iç gerekse de dış politikada yapılan ağır hataların devamından kaynaklanmıştır. Birinci Balkan Harbi’nde Osmanlı Orduları Çatalca hattına kadar çekilerek birkaç hafta içerisinde ancak fecaat olarak nitelendirilebilecek bir durum meydana gelmiş, hemen bütün Rumeli Bulgarların eline geçmiştir. Türkler tarihin hiçbir döneminde bu derece ağır bir hezimete uğramamıştır
    Balkan Muharebeleri neticesinde, Balkanlar’ın siyasi haritası önemli ölçüde değişmiştir. Osmanlı Devleti Avrupa’daki topraklarının %83’ ünü, nüfusunun ise %69’ unu; bunlara ilaveten devlet gelirlerinin önemli bir kısmı ile önemli ölçüde bir ziraat potansiyelini kaybetmiştir. Çizilen yeni sınırlara göre Balkanlardaki Türk – İslam unsurunu çoğunluğu Osmanlı hakimiyetinden çıkıp diğer Balkan Devletlerinin idaresine geçmiştir. Bilhassa Yunanistan ve Bulgaristan’a bırakılan topraklarında kalan Türkler, yapılan anlaşma hükümlerine aykırı olarak, idaresi altına girdikleri devletlerin hükümetleri veya ahalisi tarafından baskılara uğramış ve gördükleri zulüm yüzünden, tarlalarını, ev – barklarını kısacası tüm maddi varlıklarını bırakarak Osmanlı Devleti’ne sığınmak zorunda kalmışlardır. Anadolu’ya gelen göçmenler, karşılaştıkları ve sebep oldukları problemlere nazaran, Anadolu’nun demografik, ekonomik ve içtimai yapısına da büyük etkilerde bulunmuştur. Kaybedilen topraklardan göçmenlerin gerek bulundukları yerlerde, gerekse nakil sırasında karşılaştıkları zorlukların yanında, Osmanlı Devleti’nin de içinde bulunduğu mali sıkıntı yüzünden, göçmenlere gerekli yardım yapılamamış ve bu dönemde göçmenler çok zor güler geçirmiştir. Göçler esnasında başta barınma, yiyecek ve giyecek problemlerin yanında sağlık ve eğitim gibi birçok alanda ciddi sıkıntılar yaşanmıştır.