Bir
Matematikçinin Savunması, G.H.
Hardy, Elips
Kitap, 2004 Ankara
1935-40’lı yıllardaki Cambridge ve Oxford üniversitelerinin yoğun entelektüel atmosferini canlı bir biçimde
aktarmaktadır. Ayrıca, doğal bir matematik dehası olan ama çok
yetersiz bir matematik eğitimi görmüş olan Ramanujan adlı Hintli bir
kâtibin Hardy tarafından keşfinin ve bu iki farklı insanın
kısa ancak verimli işbirliğinin öyküsü de anlatılmaktadır.
Yazar
HARDY kitabında; matematikte, yaşın çok önemli olduğunu, bir matematikçinin en
önemli yıllarının 40 yaşına kadar olduğunu, 50 yaşın üzerindeki
matematikçilerin matematiğe katkıda bulunamadığını hatırlatmaktadır.
Yaşının
ilerlemesiyle yaratıcılığının azaldığını kabullenen ve bu nedenle matematik
yapmak yerine matematik hakkında yazmak gibi ikinci sınıf bir iş yapmaya
kalkıştığını belirtmiş, böylece matematiği savunurken kendi matematiğinden daha
kalıcı ve değerli bir yapıt ortaya çıkarmıştır.
HARDY
bu kitabında, gençlere de seslenerek hırslı olmalarını ve bunun kendileri için
bir görev olduğunu belirtmiştir. Hırsın bir tutku olduğunu, yerine göre farklı
şekillerde olabileceğini, gerçekleştirilmiş olan her türlü büyük işin ardında
itici bir gücün var olduğunu anlatmaktadır.
Bir
araştırma için gerekli olan başlıca güdüler; merak ve başarıdır. Bu güdüler
matematik kadar şanslı olamaz. Çünkü etkili teknikler, incelikler, kalıcı
olanlar yine matematiktedir.
Yazar
matematikçilerle “diğer” insanların beyin işlevlerinin farklı olduğu, matematik
yeteneğinin en özel yeteneklerden biri olduğu savını desteklemektedir.
Matematikçi
için en güzel işlerden birisi kendi konusunu, deneyimlerini ve matematikle
uğraşmaktan aldığı hazzı ve bu hazzı matematikle uğraşmayanlara aktarmaya
çalışmak için çabalamaktır. Matematiğin savunmasını yaparken yararları ne
olursa olsun övgüyle bahsedilemez. Çünkü binlerce tarzda buluşlar ortaya
konmuştur,
buhar makineleri ve dinamolar matematiğin değerleri konusunu ortaya çıkarmıştır.
buhar makineleri ve dinamolar matematiğin değerleri konusunu ortaya çıkarmıştır.
Yazar
matematiği savunurken biraz da konuyu okuyanları etkilemek için matematiğin
günlük hayatta daha çok tanınan mühendislik ve fizik gibi alanlardaki
uygulamalarından örnekler vermiştir. Bir matematikçi için geleceğin ona
haksızlık yapmasından korkmasına gerek yoktur. Matematikçilerle, fizikçilerin
bakış açıları arasında, genelde sanıldığından çok daha az fark bulunduğunu, en önemlisinin
matematikçilerin gerçek ile çok daha fazla ilişkisinin olduğunu söylemektedir.
Matematik
hangi bölümlerde yararlıdır? Okul matematiğinin tümü aritmetik, cebir gibidir.
Bundan başka okul matematiğinden daha ileri ve geliştirilmiş olan üniversite
matematiğinin genişçe bir bölümü; elektrik gibi fiziksel ve ağır bazı yönleri
yararlıdır. Buradan şunu çıkarabiliriz; üst düzey bir mühendis veya vasat bir
fizikçi için gerekli olan matematik yararlıdır.
İnsanların
yaşamları, günlük işleri, toplumun örgütlenmesi üzerinde muazzam etkisi olan
matematik dışında sıradan kişilerce kullanılan matematik önemsenmeye değmez.
Oysa kitapta yazar, matematiğin özünü, güzelliğini ve derinliğini aldığı
sanattan, edebiyattan, satrançtan örneklerde vererek yalın fakat işlek bir
dille anlatmayı başarıyor.
Matematiğin
savaş üzerindeki etkilerini de düşünmek durumundayız. Gerçek matematikçilerle
ilgili olarak rahatlatıcı bir sonuca kolaylıkla varabiliriz. Gerçek matematiğin
savaş üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Öte yandan önemsiz matematiğin savaşta pek
çok uygulama alanı vardır. Balistik uzmanlar; uçak tasarımcıları, matematiksiz
yapamazlar. Buradan matematiğin yararlı olup olmadığı ya da hangi yönlerinin
faydalı olduğu sorusu akla gelmektedir. Eğer yararlı bilgi, şimdi veya yakın
bir gelecekte insanlığın maddi refahına bir katkısı olan bilgi ise, bu konuda entelektüel
doyumun bir yeri olacaksa yüksek matematiğin bir bölümü yararsızdır.
Bir
matematikçi için, uyguladığı matematik bir sakinleştirici olabilir, o bütün
sanat ve bilim arasında yalın ve ırak olandır. Matematiğin içeriği, derin
düşünceye dalmak değil, yaratıcı olmakla ilgilidir. Gerçekte matematikte daha
popüler olan çok az konu vardır. Çoğu kişinin güzel bir melodiden zevk aldığı
gibi birçok kişi de matematikten bir ölçüde hoşlanır. Matematiğe ilgi
duyanların sayısı müzikle ilgilenenlerden fazladır. Müzik kitlelerin
duygularını harekete geçirebilir. Hâlbuki satranç oyunu, briç, günlük
gazetelerdeki bulmacalar bütün bu kitlelerin matematiğe olan ilgi ve takdirinin
bir ifadesidir. Tıpkı bir ressam veya şair gibi bir matematikçi de kalıplar
üretir. Matematikçinin kalıpları diğerlerinin kullandığı kalıplardan daha
kalıcıdır. Bunun nedeni de düşüncelerden oluşmuş olmasıdır. Matematikçinin
kalıpları da bir ressam veya şairin kalıpları gibi güzel olmak zorundadır.
Düşünceler
ise renkler ve sözcükler gibi uyum içindededir. Bir bilim ve sanat dalındaki
gelişme, insanların maddi olarak refahını artırıyorsa, buna yararlı
diyebiliriz. Bunun için tıp, fizyoloji ve mühendislik evler ve köprülerin
yapımına katkıda bulunarak insanların hayat standartlarını yükselttiği için
yararlıdır. Matematiğin bu anlamda çok yararları vardır. Bir matematikçinin en
güzel işlerinden birisi, kendi konusunu, deneyimlerini ve matematikle
uğraşmaktan aldığı hazzı matematikçi olmayanlara aktarmaya çabalamaktır.
merhabalar
YanıtlaSilbir matematikçi olarak kaynak göstererek yazınızı paylaşabılır mıyım acaba?
harika özetler, siz olmasaydınız az kalsın koca kitabı okuyacaktım
YanıtlaSilkitap saten 117 sayfa
SilGercekten bu kitabın ozetimi yanıt veriniz
YanıtlaSilGercekten bu kitabın ozetimi yanıt veriniz
YanıtlaSilivet
SilEVET GÜVENEBİLİRSİN
YanıtlaSil