Anadolu Notları, Reşat Nuri Güntekin, İnkılap Yayınları, 2002, İstanbul
Cumhuriyet dönemi Türk romanının en önemli isimlerden birisi olan Reşat Nuri Güntekin 25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. 1912 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirerek 1913 yılında Bursa’da öğretmenlik hayatına başlamıştır. 1931 yılında Milli Eğitim müfettişi, 1933-1943 yılları arasında Çanakkale milletvekili, 1947 yılına kadar Milli Eğitim Başmüfettişi, 1954 yılına kadar Paris Kültür Ataşesi olarak görev yapmıştır. UNESCO’da Türkiyeyi temsil etmiştir. 1954 yılında emekli olmuş, kanser tedavisi için gittiği Londra’da 7 Aralık 1956’da ölmüştür. Yazarın, romanları, hikayeleri, tiyatro eserlerinin yanı sıra çeşitli çevirileri de bulunmaktadır.
“Anadolu Notları I-II” kitabı iki kitaptan oluşmaktadır. Birinci kitap, yazarın Anadolu yollarında, istasyonlarda, trende vb. başından geçen ve çevresinde gelişen olayları, gözlemlerini aktarmaktadır. İkinci kitap ise, daha çok düşüncelerinden oluşmaktadır.
Kitap 53 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler yazarın Anadolu’da gezerken tuttuğu notlardır. Yazar birçok notunda yer ve zaman belirtmemiştir. Fakat bahsettiği olaylardan Cumhuriyetin ilk dönemlerini anlattığı rahatça anlaşılmaktadır.
Yazar notlarında zaman ve yerden bahsetmemesini “Zaten Anadolu’da zamanlar ve yerler kadar birbirine yakın ve birbirine benzer ne var ki?” diyerek açıklamıştır. Tarih ve zaman tutmanın gereksiz olduğunu belirtmiştir.
Yazarın gezi notları içinden dikkat çekenlerden bazıları aşağıya çıkartılmıştır:
Anadolu’da yolculuk yaparken trenlerde, insanların içinde bulunduğu duygular, diğer insanlara karşı tavırlar, kompartımana yolcu girmesini engellemek için başvurulan hileler anlatılmaktadır. Bu yöntemlerden bulaşıcı hastalıklı gibi görünmek ve tren kalkana kadar kompartımanda yolcu olmayan kişileri tutarak dolu görüntüsü vermek ilgi çekicidir.
Anadolu’da kitap ve gazete satışlarından bahsedilmiştir. Türkiye’de sağlam bir yayın kuruluşunun olmadığı, “Bizde halk gazete, kitap okumaz.” imajının oluştuğu, Anadolu’ya satılmak için çok az kitabın gönderildiği gibi değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Cumhuriyet dönemi Türk romanının en önemli isimlerden birisi olan Reşat Nuri Güntekin 25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. 1912 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirerek 1913 yılında Bursa’da öğretmenlik hayatına başlamıştır. 1931 yılında Milli Eğitim müfettişi, 1933-1943 yılları arasında Çanakkale milletvekili, 1947 yılına kadar Milli Eğitim Başmüfettişi, 1954 yılına kadar Paris Kültür Ataşesi olarak görev yapmıştır. UNESCO’da Türkiyeyi temsil etmiştir. 1954 yılında emekli olmuş, kanser tedavisi için gittiği Londra’da 7 Aralık 1956’da ölmüştür. Yazarın, romanları, hikayeleri, tiyatro eserlerinin yanı sıra çeşitli çevirileri de bulunmaktadır.
“Anadolu Notları I-II” kitabı iki kitaptan oluşmaktadır. Birinci kitap, yazarın Anadolu yollarında, istasyonlarda, trende vb. başından geçen ve çevresinde gelişen olayları, gözlemlerini aktarmaktadır. İkinci kitap ise, daha çok düşüncelerinden oluşmaktadır.
Kitap 53 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler yazarın Anadolu’da gezerken tuttuğu notlardır. Yazar birçok notunda yer ve zaman belirtmemiştir. Fakat bahsettiği olaylardan Cumhuriyetin ilk dönemlerini anlattığı rahatça anlaşılmaktadır.
Yazar notlarında zaman ve yerden bahsetmemesini “Zaten Anadolu’da zamanlar ve yerler kadar birbirine yakın ve birbirine benzer ne var ki?” diyerek açıklamıştır. Tarih ve zaman tutmanın gereksiz olduğunu belirtmiştir.
Yazarın gezi notları içinden dikkat çekenlerden bazıları aşağıya çıkartılmıştır:
Anadolu’da yolculuk yaparken trenlerde, insanların içinde bulunduğu duygular, diğer insanlara karşı tavırlar, kompartımana yolcu girmesini engellemek için başvurulan hileler anlatılmaktadır. Bu yöntemlerden bulaşıcı hastalıklı gibi görünmek ve tren kalkana kadar kompartımanda yolcu olmayan kişileri tutarak dolu görüntüsü vermek ilgi çekicidir.
Anadolu’da kitap ve gazete satışlarından bahsedilmiştir. Türkiye’de sağlam bir yayın kuruluşunun olmadığı, “Bizde halk gazete, kitap okumaz.” imajının oluştuğu, Anadolu’ya satılmak için çok az kitabın gönderildiği gibi değerlendirmelerde bulunulmuştur.