Bulgaristan’a Satılan Evrak ve Cumhuriyet Döneminde Arşiv Çalışmaları

1931 yılında, İstanbul Defterdarlığı’nca Bulgaristan’a hurda kağıt olarak Osmanlı dönemi arşiv malzemesi satılması ve sonrasında meydana gelen gelişmeler ile Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından günümüze kadar arşivcilik konusunda yapılan çalışmalar, mevzuat düzenlemeleri ve yazışmalar konu edilmektedir.

    1931 yılında, bir gaflet neticesi, bilindiği kadarıyla dünya arşivcilik tarihinde bu konuda tek örnek olarak, çoğu maliyeye ait Osmanlı dönemi arşiv malzemesi, sorumsuz, milli kültür ve şuurdan habersiz bir-iki kişinin gayretiyle Bulgaristan’a hurda kağıt olarak satılmıştır. Daha sonra Bulgaristan’a satılanların hurda kağıt değil, tarihi arşiv malzemesi olduğu anlaşılmış, Muallim Cevdet ve tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’nın hadisenin üzerine giden neşriyatı ve müdahaleleri neticesi, işe el konulmuş ve satılan vesikalar diplomatik yoldan geri istenmiştir.
    Bu hadisenin duyulması üzerine, birkaç Türk aydınının gayretleriyle yetkililerin ve görevlilerin dikkatleri arşiv meselesi üzerine çekilmiştir. Bunun sonucu olarak;
1-    İstanbul’da Ayasofya ve civarındaki depolarda her türlü korumadan uzak olarak yok olmaya terk edilmiş evrakın Topkapı Sarayı’na nakilleri sağlanarak, biraz daha iyi şartlarda koruma altına alınmaları temin edilmiştir.
2-    Başbakanlığın bütün kurum ve kuruluşlara gönderdiği 10.6.1931 tarihli genelge ile hiçbir bahane ve suretle mevcut evrakın kaybına sebebiyet verilmemesi bildirilmiş, böylece evrak imhasının ve satışının önüne geçilmiştir.
3-    Bab-ı Ali’deki Sadaret evrakının tasnifi konusuna işlerlik kazandırılmıştır.
4-    Bulgaristan’a hurda kağıt fiyatına satılan evrakın kağıt hamuru olması önlenmiştir.
5-    Devlet Arşivi kurulması konusu, Türk idare ve kültür hayatının gündemine gelmiştir.
    Bulgaristan’a satılan evrak, daha sonra diplomatik yoldan geri istenmiştir. Bulgaristan ise Avusturya’dan uzman getirterek bu belgeleri inceletmişler ve en değerli olanlarla kendilerini ilgilendirenleri arşiv ve kütüphaneleri için alıkoymuşlar, geri kalanları da iki sene sonra Türkiye’ye iade etmiştir. Bulgaristan’ın alıkoyduğu evrak, bugün, Bulgaristan’ın milli kütüphanesi olan Cyril ve Methodius Kütüphanesi’ndedir. Bu kütüphanedeki Osmanlı dönemi arşiv belgeleri üzerinde araştırma yapmak için Bulgaristan Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Arşiv Genel Müdürlüğü’nden izin almak gerekmektedir.
    Konu ile ilgili basında çıkan yazılar incelendiğinde görülmektedir ki, bu satıştan önce, 1929’da İstanbul’a gelen, arşiv ve kütüphanelerimizde araştırmalarda bulunan, eski Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Manastır Mebusluğu’nda bulunmuş, Galatasaray mezunu, Türkçeyi ve Osmanlı Türkçesini çok iyi bilen Panço Doref’in bu satışla ilgili olup olmadığı tartışma konusu yapılmıştır. Bu konuyla ilgili çıkan yazı ve diğer belgelere bu kitapta yer verilmektedir.
    Cyril ve Methodius Kütüphanesi’nde bulunan Osmanlı arşiv belgeleri birkaç ana grupta incelenebilir. Bunlar;
1-    Şer’i mahkeme sicilleri,
2-    Tapu tahrir ve timar defterleri,
3-    Defterler grubu,
4-    Belgeler grubu.
    1993 yılında Bulgaristan arşivleri ile Cyril ve Methodius Kütüphanesi, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğümüz tarafından ziyaret edilmiş, bu ziyaret neticesinde iki ülke devlet arşivleri arasında bir “İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır. Bu ziyaret sırasında alınan bilgilere göre, Bulgaristan Devlet Arşivleri Şarkiyat şubesinde;
1-    350 bin gömlek içerisinde 1 milyon belge,
2-    700 adet maliye defteri,
3-    405 adet icmal ve mufassal tahrir defteri,
4-    200 adet şer’iye sicili bulunmaktadır.
    Bulgaristan’a satılan evrak, yukarıda sözü edilen dört grup arşiv malzemesi içerisinde yer almaktadır. Bu belgeler, ana kaynak Osmanlı arşivlerinden geldiği için yalnızca Bulgaristan’ı ilgilendirmeyip, bütün Osmanlı İmparatorluğu’nu içine almaktadır.
    Osmanlı arşiv belgeleri ile ilgili olarak yayınlanmış katalog, bibliyografya ve envanterler, yukarıda sözü edilen resmi ziyarette temin edilerek Türkiye’ye getirilmiş ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün İstanbul’da bulunan Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı’nda istifadeye sunulmuştur.
    Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün bu yayını ile, Cumhuriyet Arşivi’ne intikal eden arşiv malzemesi arasında, Bulgaristan’a satılan evrak ile söz konusu bu hadise üzerine o günlerde basında yer alan haber, yorum ve görüşlerle; Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar, milli arşiv meselelerimizin gündeme gelişi, geçirdiği safahat, bu konuda yapılan çalışmalar, mevzuat düzenlemeleri ve yazışmalar ile ilgili olarak tespit edilen bilgi ve belgeler, Türk arşivciliğinin bu dönemi üzerinde araştırma yapmak veya bilgi edinmek isteyenlerin istifadesine sunulmaktadır.
    Bu eser beş bölümden meydana gelmiştir:
    Birinci bölümde, Bulgaristan’a satılan evrak konusunda basında yer alan yazılar, kronolojik olarak ve kısa tanıtmalarıyla birlikte verilmiş; altıncı bölümde ekler kısmındaki belge örneklerine atıfta bulunulmuştur.
    İkinci bölümde, bu konuda yapılan resmi yazışmalara yer verilmiş, resmi yazışmalar da kronolojik sırada, hangi kurumdan hangi kuruma yazıldığı, tarih ve sayısı, ayrıca kısa özetleri ile birlikte verilmiş, önemli görülen yazılardan iktibaslar yapılmış; ayrıca eklere yapılan iktibaslarla atıfta bulunulan metnin orijinaline sadık kalınmıştır.
    Üçüncü bölümde, konu ile ilgili olarak basında yer almış yazıları ihtiva eden bir bibliyografyaya yer verilmiştir.
    Dördüncü bölümde, Cumhuriyet dönemi devlet arşiv hizmetlerinin değerlendirilmesi ile ilgili olarak, son mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarına yer verilmiş, bu çalışmalarla ilgili olarak eklere gerekli atıflar yapılmıştır.
    Beşinci bölümde, Osmanlı Arşivi ile ilgili olarak yapılan çalışmalara kısaca işaret edilmiştir.
    Altıncı bölümde ise ekler yer almıştır.

     Bu çalışmanın, arşivcilik alanında yapılacak yeni çalışmalara ışık tutacağı, ayrıca geçmişte yapılan hatalardan ders alınmasına imkan sağlayacağı değerlendirilmektedir. Böyle bir hatanın tekrarlanmaması ve arşivciliğe gerekli önemin verilmesi, yalnızca Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ve çalışanlarının değil her kademedeki yöneticilerin sorumluluğudur. Eser, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, kıt’alarda yapılan arşivleme faaliyetlerinde yapılabilecek hataların sonuçlarının nereye varabileceği ile ilgili dolaylı da olsa bir fikir verebilecek haber ve yorumlar da içermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder